İnsanın görsel algısı renkler ve tonlar ile sürekli iletişim halindedir. Beyin, çevresinde gördüğü nesneler ile önce formsal anlamda değerlendirme yaparak, bu veriyi çeşitli görsel öğelerin vasıtası ile işleyerek son çıkarımı oluşturur. Buna “görsel algı” deriz.
Renklerin Oluşumu
Beyinde meydana gelen bu ana veriyi oluşturan en önemli parça ise renktir. Bir renk üç ana parçadan oluşur; birincil, ikincil ve üçüncül tonlar. Toplam üç adet birincil ton bulunmaktadır; sarı, mavi ve kırmızı. Teorik olarak bu üç ton belirli ölçülerde birleştirilerek tüm renkler oluşturulabilir. Aynı şekilde yine bu üç ton eşit ölçülerde birleştirilirse siyah meydana gelir.
İki adet birincil tonu biraraya getirdiğimizde ikincil tonu oluştururuz. Toplamda ise yeşil, mor ve turuncu olmak üzere üç ikincil ton bulunmaktadır. Kırmızı-sarı birleşiminden turuncu oluşurken, mavi-kırmızı ile mor, sarı-mavi ikilisinden de yeşil oluşur.
Son ton seti ise üçüncül renkler olarak isimlendirilir. Bu noktada ise altı adet ton birleşimden söz edilir; sarı-yeşil, mavi-yeşil, mavi-mor, kırmızı-mor, kırmızı-turuncu ve sarı turuncu.
Renkler ve insan psikolojisi üzerindeki etkileri
-Sarı renk: Sarı renk mutluluk, aydınlanma ve optimizm algısı ile adeta parlar. Sarının altın tonları pozitif bir geleceği işaret ederken, çevresindeki farklı renkleri de etkileyerek yaratıcı enerjisini onlara da aktarır.
Skaladaki psikolojik etki açısından en fazla mutluluk hissi yaratan renk sarıdır. Zihinsel değerlendirmeleri ve sinir sistemini tetiklemesi ve bununla birlikte iletişim için cesaretlendirmesi en önemli özelliğidir.
-Yeşil renk: İnsan gözünün renk skalasında diğer tonlara göre en fazla algıladığı renk yeşildir. Yeşil renk doğada da her yere yayılmıştır. Tam olarak bu yüzden yeşil renk, iç mekanda kullanılabilecek en ideal tonlardandır.
Beyin yaşadığı süre boyunca en çok bu renge maruz kalmıştır. Yeşilin yatıştırıcı, fiziksel ve mental olarak sakinleştiren yapısına ek olarak; depresyona, gerginliğe ve endişeye en iyi çözümü sunan bir harmoniye sahiptir.
-Mavi renk: Güveni simgeleyen mavi, denizin ve gökyüzün rengi olmasından ötürü en az yeşilin tonları kadar psikoloji üzerinde etkisi bulunuyor. Ruhun toparlayıcı tonu olarak mavi, insan vücudundaki huzur ve rahatlığı sağlayan kimyasalları harekete geçirir.
Sakin ve huzurlu ortamda çalışmak, üretmek veya tartışmak açısından en idael renk mavi olarak bilinir. Bundan dolayı, insanlar mavinin tonlarına sahip odalarda daha fazla üretken olurlar.
-Mor renk: Mor, kırmızının kışkırtıcılığı ve mavinin sakinliği arasında adeta bir denge noktasıdır. Sağladığı bu denge, ona mistik ve egzantirik bir hava verir.
Spiritüel algıyı güçlendirmesiyle birlikte, mavi tonu da sinirleri yatıştırma ve yaratıcılığı tetikler.
-Pembe renk: Parlak pembeler gençliği, enerjiyi ve heyecanı simgelerken; koyu ve dolgun pembeler ise agresiflikten uzak şehveti ve tutkuyu simgeler. Eğer kızılın karşı konulamaz güçlü tutkusunu, beyazın saflığıyla yumuşatırsak, romantizmin en huzurlu halini yansıtan pembe tonlarına dönüşür.
Parlak pembe tonlar tıpkı kırmızı gibi kan basıncını yükselten, nefes alış verişi hızlandıran ve kendine güveni arttıran etkiye sahiptir.
-Kırmızı renk: Diğer renklere göre en kuvvetli kişisel etkilere sahip bir ton var ise, bu listenin en başına kırmızı yazılır. Çünkü kırmızı, direkt olarak heyecan ve enerjinin tetiklenmesi için kullanılır. Bu rengin bilinçli kullanımı bütün dikkatleri üzerine çeker ve algıyı içinde hapseder.
Coşku, heves, istek ve cesaret olgularının en güçlü temsilcisi olan kırmızı, aynı zamanda insanın korkularından ve kaygılarından korunması adına psikoloji üzerinde de kritik etkiye sahiptir.
-Turuncu renk: Skaladaki birleşimlerinden dolayı kırmızının yakın akrabası sayılarak, başlı başına tartışma konusu halindedir turuncu. Diğer tonların aksine, insan algısında sevme veya sevmeme hissiyatı yaratma anlamında zorluk yaratır.
Kullanım yerlerine göre sosyal aktiviteyi arttırır ve bunun yanında iştah açan etkisi olduğu da bilinmektedir.
-Beyaz renk: Beyaz saflığın, temizliği ve tarafsızlığın temsilcisidir. Doktorların ve gelinlerin beyaz rengi tercih etmelerinin de en büyük sebebi budur.
İnsan psikolojisi üzerindeki en olumlu etkiye sahip renklerin başında gelen beyaz; mental arınmayı, karşılaşılan zorlukların üstesinden gelme cesaretini ve taze başlangıçları empoze eder.
-Gri renk: Bilgeliği, entelektüeliteyi ve zekanın rengi gri, otoriter algıyı zarif bir saflıkla yükseltir. Gri tam anlamıyla mükemmel bir tarafsızdır ve tasarımcıların griyi sıklıkla tercih etmelerinin sebebide bu özelliğinden ileri gelir.
İnsan ruhunda belirli belirsiz bir huzursuz etki bırakır gri tonlar. Yerine göre pesimist atmosfer yaratmak amacıyla da kullanılabilir.
-Siyah renk: Siyah, gücün ve otoritenin tartışılmaz temsilcisidir. Çünkü bu renksiz boşluk, kuvvetli hislerin psikolojik anlamda yükselmesini sağlar.
Siyah rengin kullanımı, kişi üzerinde önemsiz olduğu algısını yaratabilir. Bunun yanında durgun bir boşluk hissiyatını ortaya çıkartır. Fakat kullanım yerine bağlı olarak sofistik bir gücü de simgeler. Limuzinlerin, smokinlerin, hakim ve papazların siyah renkleri tercih etmelerinin en büyük sebebi de budur.
Renklerin insan algısındaki ve bilinçaltındaki etkileri bu sebeplerden dolayı azımsanamayacak derecede fazladır. Algı yönetimi ve yönlendirilmesi açısından renkler, sosyal ve profesyonel hayatta sürekli kullanılmaktadır.